15 Mayıs 2007 Salı

ÇEMENLİ KUZU TANDIR

ÇEMENLY KUZU TANDIR
Tarih: 9/8/2005

Malzemeler: 1 adet kuzu kol1 paket hazyr çemen2 adet tost ekme?i½ demet dereotu2 yemek ka?y?y salça1 ½ çay barda?y zeytinya?y1 su barda?y su1 tatly ka?y?y kekikYeteri kadar tuz ve biber
Yapılışı:Salça, zeytinya?y, su, kekik, tuz ve karabiber kary?tyrylyr. Çemen, tost ekme?i ve dereotu kary?tyrylyr. Kuzu kolu çemen ile bulanyr ve fyryn tepsisine konur. Üzerine hazyrlan sos dökülür ve tepsiye alüminyum folyo ile kapak yapylyr. Fyrynda pi?irilir. Pi?en çemenli kuzu tandyr kemi?inden ayrylyr ve parçalanarak servis edilir.

CHICKEN COCIOTORE

MALZEME...LİSTESİ...
Bir adet bütün tavuk...................
Zeytin yağı...................................
Kuru soğan..................................
Taze kültür mantarı.....................
Beyaz şarap.................................
İtalyan procuitto..........................
Teryagı.......................................
Tavuksuyu..................................
Maydanoz.................................
YAPILIŞI.................................
Soğanlar ince doğranacak tencereye zeytinyağı ve soğanlar konup.kavrulacak tavuk isteğe göre dörde veya sekize bölünecek.tencereye ilave edilecek.mantarlar dörde bölünüp tencereye ilave edilecek.üç diş sarımsak doğranıp sosun içine atılacak.biraz karıştırdıktan sonra
Beyaz şarap ilave edilecek.sonra tavuk suyu ilave ediyoruz.yemek pişmek üzere iken tuz ilave edip ocağı kapatırken.üzerine ince doğranmış.maydanoz ilave
Etmek iyi olur..
BUYEMEGİN.ORJİNAL YAPILIŞINDA DOMUZ.
ETİ VARDIR.İLAVE EDİLEBİLİR..
CHICKEN MORENGO
Morengo.tavuğu tepside fırına verilecek..
Chıcken coccıotore ye koyduğumuz malzemelere.etli taze yeşil biber ilave edip tencerede sote yapıp.tepsideki tavuğun üzerine ilave edince .morengo olur...

AHMET AYGÜN 01/04/2005

CANNELLONİ LAZANYA

MALZEMELER.....
Bar illa lazanya hamuru..
Dana kıyması...
D...salçası.......
Kuru.soğan....
Sarımsak.........
Süt..................
Çiçek yağı.....
Un..................
Kaşar peyniri..
Tuz ve toz beyaz biber.
Konnelloninin üzerine vermek.için peşe mal sos
Yapılacak..
YAPILIŞI....
Soğanlar ince doğranıp tencereye yağ.konup soğanlar ilave edilecek soğanlar biraz kavrulduktan sonra kıyma ilave edilecek.kıyma kavrulduktan sonra.
Salça ilave edilecek daha sonra.et suyu veya sebze suyu ilave edilerek sosun kıvamı ayarlanacak.sosa tuz ve toz.beyaz k.biber ilave edilecek.sosa iki üç diş sarımsak.koymak iyi olur..
KONNELLONİ..YAPILIŞI..
Lazanya hamurunun üzerine.kıymalı sostan konup.rule olarak sarılacak.bunu değişik şekillerde yapabiliriz yassı kare veya kare kesip içini koyup üzerine bir kare hamur daha kesip köşelerinden bastırmak suretiyle kapatılır ve hamur.tencerede haşlanır.bunu kendi damak zevkimize görede degiştireb
iliriz .ıspanaklı kuşbaşlı.sebzeli olabilir damak zevkimize göre uyarlaya biliriz.
Konnelloniyi.hazırlayıp.tepsiye koyduktan sonra.üzerine
Peşamelsos koyup.üzerine kaşar peyniri koyup fırına verilir fırından çıkınca servise hazırdır.afiyet olsun..
Dekor olarak.kızarmış taze biberiye ve kızarmış.maydo
Noz dalı.kızarmış fesleğen dalı.konabilir...
LAZANYA BÖREGİ.....
Suda haşlanmış lazanya hamurunu.tepsiye bir kat serip
Üzerine connelloniye hazırlamış olduğumuz sostan üzerine inceden serip.üzerine peşamelsos tekrar lazanya
Hamuru serilip üzerine k.sos ve peş amel sos ve tekrar
Lazanya hamuru.k.sos ve üzerine peş amel sos lazanya hamuru ve üzerine peşe mal sos verilecek.üzerine kaşar peyniri serpilip fırına verip pişirilerek yemeye hazırdır

AFİYET....OLSUN...

BUROKOLİLİ MAKARNA

Yeni denedim ve sizle paylaşmak istedim..önce makarnayı haslayın cubuk makarna harıc hepsı olabılır.makarna haslansın dıger tarafta brokolılerı haslayın..sonra makarnayı suzun brokoliyide ayrı yerde süzün.tencereye bıraz margarın bıraz zeytınyagı ekleyın ve yarım dıs ezılmıs yada kucuk dogranmıs sarımsak ekleyın ve sonra bıraz kavurun daha sonra krema ekleyın yada sutde ekleyebılırsınız krema daha ıyı olur..sonra makarnaları ekleyın ve sonra brokolılerı ve ıyıce karıstırın..sonrada afiyetle yeyin..yazımın kusuruna bakmayın...saygılarr

BOLU usulü patates çorbası

Bolu Usulü Patates Çorbası
7kişilik




40 dakika

Türkiye




Malzemeler









3 çorba kaşığı un



1 çorba kaşığı tereyağı



1 yumurta



4 patates



4 diş sarmısak



1 çorba kaşığı salça



2 su bardağı yoğurt



Tuz, karabiber


Patatesleri soyduktan sonra küp şeklinde kesin. Patatesi yıkayıp süzün ve bir tencerede yedi su bardağı (1.5 lt) suyla ocağa koyun. Patatesler yumuşayana kadar 15 dakika civarında haşlayın. Unla yumurtayı iki su bardağı yoğurtla karıştırırak ezin. Pişmek üzere olan pateteslerin bulunduğu tencereye hazırladığınız terbiyeyi yavaş yavaş katın ve beş dakika kaynatın. Terbiyeyi kaynayan çorbaya katarken mutlaka devamlı karıştırarak topaklaşmasını önlemelisiniz. Salçayla tereyağını ocakta ısıtın ve bir fincan su ilave ederek çorbaya ekleyin. Diğer yandan sarmısağı soyup incecik ezin ve çorbaya katın. Tuz ve karabiberi ekleyin.

BAHARATLAR

Baharatlar

ADAÇAYI Ballıbabagillerden kokulu bir bitkidir. Bütün Avrupa ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de çokça yetişir. Tüylü ve beyazımsı bir renkte olan yapraklarının kurusu çay gibi haşlanarak içildiği gibi, et yemeklerine koku ve lezzet vermek için de kullanılır. Özellikle karaciğer, ördek, kaz, tavuk ve av hayvanlarının kızartmalarında çok hoş bir koku ve tat verdiği için kullanılır. Avrupa ülkelerinin mutfaklarında kızarmış patateslerin, hamurlara koyulan yağların kokulandırılmasında, salamuralarda, etlerin dinlendirilmesinde çok kullanılır. ANASON Maydanozgillerden bir yıllık bir bitkinin tohumudur. Yurdumuzda ekimi çok yapılan anasonun anayurdu Mısır'dır. Anasonun tohumlan çok küçük, yeşilimsi, tatlı ve baharlı olur. Ülkemizde hamur işlerinde, rakıcılıkta, gevreklerde, çöreklerde kullanılır. Avrupa'da anasonlu likör ve meşrubat da yapılmaktadır. Çin'de ve Vietnam'da yetişen " yıldızanasonu " ise manolyagillerden yapraklarını dökmeyen bir ağaçtır. Tadı ve kokusu anasona benzediğinden bu ad verilmiştir. ARDIÇ Kozalaklılardan, yaz, kış yapraklarını dökmeyen, güzel kokulu, siyahımsı kahverengi, yuvarlak yemişleri bulunan bir ağaççıktır. Yemişlerinden hekimlikte kullanılan bir cins esans da çıkarılmaktadır. Genellikle av ve kümes hayvanların etlerinin pişirilmesinde, dinlendirilen etlerde kullanılmaktadır. Ardıç başta cin olmak üzere çeşitli alkollü içkilere koku ve tat vermek için kullanılır. Ülkemizde de " tükenmez " adıyla anılan ve çeşitli meyvelerden yapılan içeceğin de mayalanması ve hoş bir koku kazanması için ardıç konur BİBER Patlıcangillerden, ülkemizde bol yetişen, aynı adla anılıp tazeyken yeşil ve çoğu zaman acı meyveleri olan bir bitkidir. Ülkemizde başlıca şu cinsleri yetişir: Sivri biber, sulak yerde yetişirse tatlı olursa da, genellikle acıdır. Tazeyken yeşildir. Fazla olgunlaşırsa veya güneşte kurutulursa kızarır. Çarliston biber, sivri biberden daha kalın, daha etlidir genellikle tatlıdır.Domates biberi, domatese benzer, yayvan yapılıdır. Rengi kırmızıdır, ama acı değildir. Dolmalık biber, yeşil ve sarı cinsleri vardır. Dolmalık biber de fazla olgunlaşınca veya güneşte kurutulunca kızarır. Paprika, ülkemizde kırmızıbiber, Avrupa'da Paprika diye anılan bu cins biber tazeyken bile kırmızıdır ve genellikle çok acıdır. Macarların ünlü gulaş ve benzeri yemeklerinde kullandıkları biber budur. Bütün biberler kurutulup kırmızı bir renk aldıktan sonra tuz durumuna getirilir, buna " kırmızıbiber " adı verilir ve " çok acı ", " acı ", " az acı " ve " tatlı " olarak ayrı ayrı satılır. Kırmızı renkli domates biberinden " biber salçası " yapılır. Biber salçası Güney Anadolu'da çok kullanılmaktadır. Bazı bölgelerde güneşte kızarmış tatlı biberlerden de biber salçası yapılmaktadır. BİBERİYE Ballıbabagillerden, Akdeniz çevresinde bol yetişen bir bitkidir. Ülkemizdeki dağlarda da yaygın olarak görülen bu bitki yaz, kış yeşildir. Daha çok sıcak bölgelerde yetişir. Soğuk yerlerdeyse, kışın üstünün örtülmesi gerekir. En iyisi evlerde bir saksı içinde yetiştirmektir. Böylece her zaman el altında bulundurmak mümkün olur. Küçük, kalınca, ensiz ve kokulu olan yaprakları av ve kümes hayvanlarının etlerinden yapılan yemeklerde diğer et yemeklerinde ve soslarda hoş bir koku vermesi için kullanılır. CEVZ-İ BEVVAÜlkemizde bazı baharatçılar buna " küçük hindistancevizi " demektelerse de bildiğimiz hindistanceviziyle bir ilgisi yoktur. Hindistancevizi hurma cinsinden, bir tropikal bölge yemişidir. Cevz-i bevvaysa, sıcak bölgelerde yetişen ikiçeneklilerden bir ağacın fındık ve ceviz arasında bir büyüklükteki yemişidir. Rendelenerek toz haline getirilir ve genellikle tavalarda, beşamel soslarda, et, dolma ve sarmalarda kullanılır. Fazlası zararlı olduğundan, özellikle de beyni ve sinir sistemini etkilediğinden cevz-i bevvayı yemeklerde çok az (sivri uçlu bir bıçağın ucunda duracak kadar) kullanmak gerekir. DEFNE Yapraklarını dökmeyen bir ağaç olan defne ağacının kurutulmuş yaprakları baharat olarak kullanılır. Akdeniz ülkelerinde çok rastlanan defne ağacı güneşli ve kuytu yerlere dikilmesi şartıyla Doğu Anadolu Bölgesi' nde de yetiştirilebilmektedir. Yapraklan çok güzel kokulu olduğundan Türk mutfağında ve diğer ülke mutfaklarında çok önemli bir yer tutmaktadır. Defne yaprakları çeşitli balık, et, kümes ve av hayvanlarının etlerinden yapılan yemeklerde, soslarda kullanıldığı gibi bazı turşuların ve konservelerin de önemli malzemesidir. Avrupa' da zeytinyağında konserve edilen mantarlarının içine mutlaka birkaç defneyaprağı konulur. DEREOTUMaydanozgillerden, iplik biçiminde yapraklan olan bir bitkidir. Güzel kokusu nedeniyle cacık, çiroz salatası gibi bazı salatalarda ve zeytinyağlı birçok yemekte, böreklerde çiğ ve pişmiş olarak kullanılır. Sindirimi kolaylaştırıcı bir bitkidir. Türkiye' de ve Akdeniz ülkelerinde çok yetişir. FESLEĞENBallıbabagillerden yapraklan çok keskin ve güzel kokulu olan yıllık bir bitkidir. Anayurdu Hindistan'dır. Akdeniz ülkelerinde ve ülkemizde süs bitkisi olarak bahçelerde, özellikle de saksılarda yetiştirilmektedir. Fesleğen Türk Mutfağı' nda pek fazla kullanılmaz. Ama Avrupa ülkelerinde domates salçasında, türlü soslarda, çorba ve salatalarda çok kullanılmaktadır. Pek çok türü bulunan bu bitkinin yapraklan yıkandıktan sonra maydanoz gibi kullanılır. MAYDANOZMaydanozgillerden kırlarda kendiliğinden yetişen bir yıllık bitkidir. Boyu 40 cm' ye kadar ulaşan frenk maydanozunun anayurdu Avrupa'dır. Maydanoz gibi kokulu yapraklarından yararlanılır. Kızartmalara, soslara ve salatalara hoş bir tat verir. Kıvırcık olan yapraklarından servis tabaklarının süslenmesinde de yararlanılır. HARDALTurpgillerden bir bitkidir. Bu bitkinin sert ve yakıcı bir madde taşıyan tohumu un durumuna getirilir ve sirkeyle karıştırılarak macun kıvamında bir karışım yapılır. Bu karışım özellikle ızgara etlerin yanında ve bazı soslarda kullanılır. Hardal toz halinde bazı yemeklerde de kullanılır. KAKULEZencefilgillerden, sıcak iklimlerde yetişen kokulu bir bitkidir. Kakulenin baharat olarak kullanılan tohumları mercimekten küçük ve beyazımsı bir renktedir. İştah açıcı, mide bozukluklarını giderici ve gaz söktürücü özelliği vardır. Bu nedenle hem baharat, hem de ilaç olarak kullanılır. ABD'de güzel koku vermesi için çikletlere de kakule katılmaktadır. KARABİBERKarabibergillerden, zeytinsi meyvelerinin taneleri yuvarlak, yapraklan yürek biçiminde tırmanıcı bir tropikal bölge bitkisidir. En çok Güney Asya'da ve Endonezya'da yetişir. Kuru ve siyah tanelerinin baharlı ve acı bir tadı vardır. Hemen hemen her türlü yemeğe bütün olarak veya dövülmüş toz durumunda koymak mümkündür. Ancak mideye zararı olduğundan, midesi rahatsız olanlar karabiber kullanmaktan kaçınmalıdırlar.Karabiber tane veya toz halinde satılır. Tane karabiber alıp, kullanılacağı zaman çekip toz haline getirmek ve taze taze kullanmak daha doğrudur. Böylece karabiberin keskinliği kaybolmaz. Ülkemizde pek bilinmemesine karşın Avrupa'da karabiberin beyazı, yani " beyaz biber " de çok kullanılır. Karabiber, bu tırmanıcı bitkinin iyice olgunlaşmamış meyvelerinin, güneşte veya çok hafif bir ateşte kurutulmasıyla elde edilir.Beyaz biber ise, aynı bitkinin iyice olgunlaşmış meyveleridir. Bu taneler bir süre deniz suyunda veya kireçli suda bekletilir. Sonra kabuklan soyulup içi kurutulur. Beyaz biber, karabiberden daha keskin kokuludur. KARANFİLYaz, kış yeşil bir bitki olan karanfil mersingillerdendir. Hindistan, Filipinler ve Afrika'da yetişir. Bu bitkinin koyu renkli, küçük çivi biçimindeki tomurcuklan kurutulur ve öğütülerek toz haline getirildikten sonra veya dövülmeden tane olarak kullanılır. Genellikle kompostolarda, bazı tatlılarda, şerbetlerde, keklerde, dondurmalarda, bazı sos ve yemeklerde kullanılır. 2-3 tane dövülmemiş karanfil 3-4 litre et suyuna hoş bir koku vermeye yeter. Karanfilin pastacılık ve şekerlemecilikte de önemli bir yeri vardır. Bazı Anadolu köylerinde, çaya da bir karanfil tanesi atarak bambaşka bir tat ve koku verilir. Karanfil bitkisinin tohumlarından ilaç yapımında kullanılan karanfilyağı da çıkarılır. KEKİKBallıbabagillerden, yaprakları küçük ve karşılıklı, çiçekleri beyaz, pembe veya kırmızı ve başak durumunda olan kokulu bir bitkidir. Genellikle sıcak, kuru ve taşlık topraklan sever, ülkemizde çok yetiştirilir. Etlerin, ızgaraların, sebzelerin, haşlanmış balıkların ve salçaların kokulandırılmasında kullanılır. Ülkemizin bazı bölgelerinde, özellikle çorbalarda nane gibi kekik de bol bol kullanılır. KEREVİZMaydanozgillerden, kökleri ve yapraklan sebze olarak kullanılan kokulu, baharlı bir bitkidir. Yapraklı ve kök olarak iki çeşidi vardır. Kök kerevizinin kökleri iri olur. Yaprak kerevizinin kökleriyse, yok denecek kadar küçüktür. Hem ülkemizde hem de Avrupa'da bu bitkinin köklerinden ve yapraklarından çok yararlanılmaktadır. Genel olarak pişirilerek yenir. Bazı Avrupa ülkelerinde yapraklan çiğ olarak da kullanılmaktadır. Ülkemizde yetiştirilen kök kerevizler iki cinstir: " San kereviz " ve " Odesa kerevizi ". Bunlardan makbul olanı " Odesa kerevizi " dir. KİMYONMaydanozgillerden kokulu bir bitkidir. Anayurdu Akdeniz Bölgesi olan bu bitkinin tohumları yarım santimetre uzunluğunda ve esmer-san renktedir. Keskin kokusu ve tadıyla çok bilinen ve kullanılan bir baharattır. Genel olarak toz halinde kullanılmaktadır. Ülkemizde köfte yaparken içine kimyon katılır. Sucuk yapımında da kimyonun önemli bir yeri vardır. İtalyanlar aperatifler ve ikram ettikleri bazı tuzlu bisküvilerin hamuruna kimyon katarlar. Hollandalılar ise kendilerine has bir peyniri kimyonla kokulandırırlar. İçine kimyon katılarak yapılan Alsace sosisi de tıpkı Türk sucuğu gibi ünlüdür. Almanya'nın bazı bölgelerinde yapılan kimyonlu ekmekler de bütün dünyada bilinmektedir. Avrupa'da çok beğenilen Kümmel likörü de kimyonludur. Kimyon tek başına kullanıldığı gibi baharat karışımlarının (mesela köri) içine de girer. KİŞNİŞMaydanozgillerden, yaprakları maydanozu andıran ve kurutulmuş meyvesi baharat olarak kullanılan bir bitkidir. Minik, sarımsı kahverengi meyvelerinin kokusu tazeyken pek hoş değildir. Ama kurutulunca bu kokunun yerini insana ferahlık veren hoş bir koku alır. Kişniş genellikle şuruplarda, likörlerde, şekerlemelerde kullanılmaktadır. Bu tohumların şekere bulanmasıyla yapılan " kişniş şekeri " ülkemizde olduğu gibi başka ülkelerde de çok ünlüdür. Kişniş şekeri pastacılıkta çok kullanılmaktadır. Türk mutfağında kişniş bazı yemeklerde de kullanılır. Bitkinin körpe yaprak ve filizleri de çorba ve salatalara doğranarak yenir. MERCANKÖŞKBallıbabagillerden, yapraklan küçük ve ıtırlı bir saksı bitkisi olan mercanköşk bazı bölgelerde " merzengiş " olarak da adlandırılır. Anadolu'nun bazı bölgelerinde yabanî mercanköşke de rastlanmaktadır. Yabanî mercanköşke " farekulağı " da denilir. Ancak "farekulağı " denilen ve çuhagillerden, tohumu kuşyemi olarak kullanılan bir başka bitkiyle karıştırmamak gerekir.Mercanköşk, Türk Mutfağı'nda, olduğu kadar Avrupa ülkelerinin mutfaklarında da çok kullanılan bir bitkidir. Sindirimi kolaylaştırıcı bir etkisi olduğundan, av etleri gibi sindirimi zor yemeklerde mutlaka kullanılır. NANEBallıbabagillerden, yaprakları sapsız, çiçekleri beyaz veya menekşe renginde, ıtırlı, küçük bir bitkidir. " yabanî nane ", " Su nanesi ", yeşil nane " gibi çeşitli cinsleri vardır. Yemeklerde kullanılan nane " yeşil nane " dir. Yetiştirilmesi kolay bir bitki olan nane ülkemizde olduğu gibi bütün Akdeniz ülkelerinde çokça yetişir. Türk mutfağında nane oldukça sık kullanılmaktadır. Çorbalardan, dolmalara kadar pek çok yemekte nane kullanılır. Avrupa ülkelerindeyse nane, daha çok fırında ve tencerede pişirilen etler için hazırlanan soslara konulmaktadır. Bununla birlikte bazı haşlanmış sebze yemeklerinin de üstüne serpilir REZENEYakın zamana kadar " raziyane " adıyla tanınan rezene maydanozgillerdendir. Yaprakları dereotuna benzeyen, kökü de sümbül soğanını andıran bu bitkinin yemeği ve salatası yapılır. " Denizrezenesi " adı verilen türüyse, deniz kayalıklarında yetişir. Kokulu bir bitki olan denizrezenesi de kara rezenesi gibi maydanozgillerdendir. ROKATurpgillerden yapraklan turp yaprağına çok benzeyen bir bitkidir. Gerek ülkemizde, gerek Avrupa'da yaygın olarak yetiştirilmektedir. Çiğ veya salata olarak, tava ve ızgarada pişirilmiş balık yemekleriyle birlikte yenir. Bazı Avrupa ülkelerinin mutfaklarında salatalara karıştırıldığı gibi servis tabaklarının süslenmesinde de kullanılır. SAFRANSüsengillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, baharda çiçek açan küçük bir bitkidir. Bu bitkinin çiçekleri toplanır ve tepecikleri kurutularak kullanılır. Yemeklere san bir renk veren bu toz, zeytinyağında hiç erimez. Böylece karışık veya hileli olup olmadığını kontrol etmek mümkündür. Akdeniz ve Doğu ülkelerine özgü pirinç ve balık yemeklerinde kullanılan safran,bazı Balkan ülkelerinde ekmeğe katılır. Bazı yemeklere renk ve koku vermek için kullanılan safrandan zerde adı verilen tatlı yapılır. SUMAKÜlkemizin bazı yerlerinde " somak " diye bilinen baharatın ağacı sıcak bölgelerde yetişir. Sakızağacıgiller familyasından küçük bir ağaç olan sumağın kabuğu hekimlikte, yaprakları dericilikte kullanılır. Mercimeğe benzeyen ve mayhoş bir tadı olan taneleriyse dövülerek baharat olarak kullanılır. Bazı türleri zehirlidir. Kebaplara ve bazı salatalara ekşilik vermek için kullanılan sumağın dövülmüş taneleri, ince kıyılmış kırmızıbiberi andırır. TARÇINDefnegillerden olan tarçın ağacının kabuğundan elde edilir. Güney Asya, Orta Amerika ve Brezilya'da yetişen bu ağacın kabuğu, içindeki kokulu ve uçucu bir yağdan ötürü baharat olarak kullanılmaktadır. Kabukları dövülüp toz haline getirildiğinde, yağının uçması sonucu kokusunu çabuk kaybettiğinden genellikle kabuk parçaları durumunda ve cam kavanozlarda saklanır. Tarçın, ülkemizde genellikle sütlü tatlılarda ve hamur tatlılarında, şekerlemelerde, pastalarda ve bazı yemeklerde, boza, salep gibi içeceklerde, hatta kaynatılarak çay yerine kullanılmaktadır. Avrupa ülkelerinin mutfaklarındaysa soslara, bazı şaraplara, kremalara da konulmaktadır. TARHUNDoğu Avrupa ülkelerinde yetişen bileşikgillerden kokulu bir bitkidir. Yaprağının çok baharatlı olmasından ötürü salçalı et yemeklerinde, soslarda, yumurtalarda ve salatalarda çok kullanılır. Tarhun karıştırılmış sirkeyle yapılan mayonezlerin kendine has bir lezzeti ve kokusu olur. Tarhunlu sirke şöyle yapılır: iki avuç dolusu tarhun iyice yıkandıktan sonra bir şişeye konur. Üzerine yarım litre sirke boşaltılır ve 2-3 ay beklettikten sonra süzülerek başka bir şişeye aktarılır. Gerektikçe kullanılır. TERETurpgillerden, yaprakları uzunca bir bitkidir. Bu bitkinin yapraklan genellikle çiğ ve salata olarak yenir. Servis tabaklarında garnitür olarak da kullanılır. TURPTurpgillerden, yaprakları karşılıklı, çiçekleri salkım durumunda, meyvesi acımsı bir bitkidir. Etli olan kökleri yenir. Turpun " karaturp ", " beyaz turp ", " yabanî turp ", " kırmızı turp ", " bayır turpu " gibi birçok çeşidi vardır. Nemli toprakları sever. Beyaz turpun etli ve sulu bir yumru durumunda olan kökü, kabuğu soyulup rendelendikten sonra tuz, sirke ve zeytinyağıyla karıştırılarak salata olarak yenir. Ancak rendelendikten sonra suyunun süzülmesi gerekir. Bazı Avrupa mutfaklarında beyaz turpun kökü çeşitli soslarda da kullanılır. Karaturp da beyaz turp gibi salata olarak yenir. İri bir fındık büyüklüğünde veya körpe küçük havuç gibi uzun biçimde olan kırmızı turp rendelenmez. Üstü hafifçe kazınıp, iyice yıkandıktan sonra bütün olarak veya ikiye bölünerek salatalara konur ve öyle yenir. Kırmızı turp aynı zamanda servis tabaklarının süslenmesinde de kullanılır. Turpun her türlüsü çiğ yenir. VANİLYASalepgillerden, çiçekleri beyaz ve kokulu, tırmanıcı küçük bir bitkidir. Genellikle Orta ve Güney Amerika ve Madagaskar'da yetişen bu kalın ve etli bitkinin meyvesi iyice olgunlaşmadan toplanır ve gölgede kurutulur. Baharat olarak kullanılan bu meyve kuruduğunda buruşur, esmer bir renk alır ve kokusu artar. Kurutulduktan sonra dövülerek toz haline getirilen vanilya, genellikle sütlü tatlılarda, dondurmalarda, pasta ve şekerlemelerde kullanılır. Meksika'da ve bazı Avrupa ülkelerinde çeşitli likörlere de konulur YENİBAHARMersingillerden ABD'nin sıcak bölgelerinde yetişen bir bitkinin tohum şeklindeki küçük meyvesidir. Bu meyveler kurutulduktan sonra öğütülür ve çeşitli yemeklerde baharat olarak kullanılır ZENCEFİLZencefilgillerden sıcak bölgelerde yetişen, güzel kokulu bir bitkidir. Genellikle Güney Asya, Orta Amerika ve Brezilya'da yetişmektedir. Bitkinin kokulu köksapları kurutularak toz durumuna getirilmesiyle baharat elde edilir. Köksaplardan hekimlikte kullanılan bir tür yağ da çıkarılmaktadır. Ayrıca taze köksaplar pişirilerek yenir. Daha çok şerbet, meşrubat ve likör yapımında kullanılmaktadır. Uzakdoğu ülkelerinde çay, kahve, ıhlamur gibi içeceklere de zencefil katılır. Zencefil " beyaz " ve " esmer " olarak iki türlüdür. Köksaplar kurutulurken kabuklanandan ayılmazsa elde edilen zencefil esmer, kabuğu ayıklanan saplardan elde edilen zencefil ise beyaz olur. ZERDEÇALZencefilgillerden, yapraklan sivri uçlu, çiçekleri sarı renkte bir bitkidir. Bu bitkinin saplarından safranı andıran boyalı bir madde çıkarıldığı için buna " Hint safranı " da denir. Safran pahalı olduğundan genellikle zerde yapımında safran yerine zerdeçal kullanılır. Et, balık ve yumurtalı yemeklere katılan zerdeçal hardal hazırlamakta da kullanılır.

Ayvalı tas kebabı

Ayvalı Tas Kebabı (6 Kişilik)




İçindekiler
Ölçü
Miktar
Koyun eti (kemiksiz)
- -
500 gram
Havuç
2 küçük boy
150 gram
Ayva
2 küçük boy
350 gram
Arpacık soğanı
15 adet
135 gram
Salça
2 yemek kaşığı
20 gram
Tuz
2 tatlı kaşığı
12 gram
Kırmızı biber
1/4 tatlı kaşığı
0.5 gram
Kara Biber
1/2 tatlı kaşığı
1 gram
Yenibahar
1/4 tatlı kaşığı
0.5 gram
Su (sicak)
4 su bardağı
800 gram
Pirinç
2 su bardağı
360 gram
Margarin
3 yemek kaşığı
30 gram





Eti, 2.5-3 santimetreküp irilikte doğra, kısık ateşte, bıraktığı suyu çekene değin, yaklaşık 45 dakika pişir. Suyun yarısını ekle. Havuçlar ve ayvaları yıka. Soğanları soy, yıka, saplarını kes. Havuçları kazı, etle aynı büyüklükte doğra. Soğan ve havucu, salça, tuz ve baharatla birlikte ete ekleyerek, sebzeler yumuşayıncaya değin, yaklaşık 40 dakika daha pişir. Etin suyunu süz, ölç ve 4 su bardağına tamamla. Ayvaları soy, havuçla aynı irilikte doğra, tenceredeki et-sebze karışımıyla birlikte ısıya dayanıklı yuvarlak bir cam tencereye al. Bu karışımı ortada topla ve üzerine derin bir tas kapat. Pirinci yıka, süz, tasın etrafına koy. Et suyunu kaynat, karışımın şeklini bozmadan yavaş yavaş tencereye ekle. Önce orta, sonra kısık ateşte, suyunu çekene değin, 15-20 dakika pişir. Margarini bir tavada erit, pilavın üzerine gezdir, peçete koyup 20 dakika dinlendir. Ortadaki tası kaldırıp servis yap.

Ayvalı tas kebabı

Ayvalı Tas Kebabı (6 Kişilik)




İçindekiler
Ölçü
Miktar
Koyun eti (kemiksiz)
- -
500 gram
Havuç
2 küçük boy
150 gram
Ayva
2 küçük boy
350 gram
Arpacık soğanı
15 adet
135 gram
Salça
2 yemek kaşığı
20 gram
Tuz
2 tatlı kaşığı
12 gram
Kırmızı biber
1/4 tatlı kaşığı
0.5 gram
Kara Biber
1/2 tatlı kaşığı
1 gram
Yenibahar
1/4 tatlı kaşığı
0.5 gram
Su (sicak)
4 su bardağı
800 gram
Pirinç
2 su bardağı
360 gram
Margarin
3 yemek kaşığı
30 gram





Eti, 2.5-3 santimetreküp irilikte doğra, kısık ateşte, bıraktığı suyu çekene değin, yaklaşık 45 dakika pişir. Suyun yarısını ekle. Havuçlar ve ayvaları yıka. Soğanları soy, yıka, saplarını kes. Havuçları kazı, etle aynı büyüklükte doğra. Soğan ve havucu, salça, tuz ve baharatla birlikte ete ekleyerek, sebzeler yumuşayıncaya değin, yaklaşık 40 dakika daha pişir. Etin suyunu süz, ölç ve 4 su bardağına tamamla. Ayvaları soy, havuçla aynı irilikte doğra, tenceredeki et-sebze karışımıyla birlikte ısıya dayanıklı yuvarlak bir cam tencereye al. Bu karışımı ortada topla ve üzerine derin bir tas kapat. Pirinci yıka, süz, tasın etrafına koy. Et suyunu kaynat, karışımın şeklini bozmadan yavaş yavaş tencereye ekle. Önce orta, sonra kısık ateşte, suyunu çekene değin, 15-20 dakika pişir. Margarini bir tavada erit, pilavın üzerine gezdir, peçete koyup 20 dakika dinlendir. Ortadaki tası kaldırıp servis yap.

Ayvalı tas kebabı

Ayvalı Tas Kebabı (6 Kişilik)




İçindekiler
Ölçü
Miktar
Koyun eti (kemiksiz)
- -
500 gram
Havuç
2 küçük boy
150 gram
Ayva
2 küçük boy
350 gram
Arpacık soğanı
15 adet
135 gram
Salça
2 yemek kaşığı
20 gram
Tuz
2 tatlı kaşığı
12 gram
Kırmızı biber
1/4 tatlı kaşığı
0.5 gram
Kara Biber
1/2 tatlı kaşığı
1 gram
Yenibahar
1/4 tatlı kaşığı
0.5 gram
Su (sicak)
4 su bardağı
800 gram
Pirinç
2 su bardağı
360 gram
Margarin
3 yemek kaşığı
30 gram





Eti, 2.5-3 santimetreküp irilikte doğra, kısık ateşte, bıraktığı suyu çekene değin, yaklaşık 45 dakika pişir. Suyun yarısını ekle. Havuçlar ve ayvaları yıka. Soğanları soy, yıka, saplarını kes. Havuçları kazı, etle aynı büyüklükte doğra. Soğan ve havucu, salça, tuz ve baharatla birlikte ete ekleyerek, sebzeler yumuşayıncaya değin, yaklaşık 40 dakika daha pişir. Etin suyunu süz, ölç ve 4 su bardağına tamamla. Ayvaları soy, havuçla aynı irilikte doğra, tenceredeki et-sebze karışımıyla birlikte ısıya dayanıklı yuvarlak bir cam tencereye al. Bu karışımı ortada topla ve üzerine derin bir tas kapat. Pirinci yıka, süz, tasın etrafına koy. Et suyunu kaynat, karışımın şeklini bozmadan yavaş yavaş tencereye ekle. Önce orta, sonra kısık ateşte, suyunu çekene değin, 15-20 dakika pişir. Margarini bir tavada erit, pilavın üzerine gezdir, peçete koyup 20 dakika dinlendir. Ortadaki tası kaldırıp servis yap.

DEGİŞİK BİR BÖREK TARİFİ MUTLAKA DENEYİN

avalokum (Tavalukum)
Hamuru için malzemeler;
- 1 kg un -
yarım çay bardağı yağ,
- 1 çay bardağı yoğurt,
- 1 çorba kaşığı tuz
- yarım paket hamur mayası, (yaklaşık 20 gr)
- ılık su
Harcı için malzemeler;
- 3 adet orta boy soğan
- yarım kg kıyma,
- 1 tane patates,
- 1 tane domates,
- 3 adet yeşil biber,
- 1 tatlı kaşığı tuz,
- 1 çay kaşığı karabiber,
- 1 çay kaşığı kırmızı biber
- Ayrıca yağlamak için bir paket margarin,
Hamurun hazırlanışı,
Un derin bir kabın içine konulur, ortası açılarak açılan kısma, yağ, yoğurt, maya, tuz katılarak, kekten biraz daha sert bir kıvama gelinceye kadar ılık su ilave edilerek el ile yoğrularak hamur haline getirilir. Hamurun mayalanması için, içinde hamur olan kap bir beze sarılarak 1,5 - 2 saat bekletilir.
Harcın hazırlanması;
Bir adet patates haşlandıktan sonra nohuttan biraz küçük parçalar halinde doğranır. Soğanlar ve yeşil biberler de blenderdan geçirilir yada çok küçük parçalar halinde doğranır, bir kabın içine konulan doğranmış patates, soğan ve biberin üzerine domates rendelenir, oluşan harcın üzerine tuz, karabiber ve kırmızı biber ilave edilerek karıştırılır.
Başka kapta margarin eritilerek soğutulur.
Hamurun ele yapışmaması için eller yağlandıktan sonra, mayalanan hamurdan yumurta büyüklüğünde parçalar alınarak avucun içini kaplayacak kadar açılır. Açılan hamurun içine, yapılan harçtan ceviz büyüklüğünde konularak, harç dışarıya taşmayacak şekilde hamur kapatılır. Yapılan tavalukum bir kabın içindeki yağa sokulup çıkarıldıktan sonra tepsiye konulur. Diğer tavalukumlar da benzer şekilde yapılır ve her birisi bir birine bitişik şekilde tepsiye yerleştirilerek 45 dakika fırında pişirilir.
Yanında ayran yada meyve suyuyla içilmesi tavsiye olunur. Afiyet olsun...
Not; hazırlanan harç çiğ olarak mayalı hamurun içine konulur, hamur boğaça şeklinde kapatıldıktan sonra fırında harç ve hamur birlikte pişer ve harç pişerken suyunu hamura da akıttığı için çok lezzetli olur.

Tarif : AHMET AYGÜN
Derleyen : AHMET AYGÜN

SOSLAR MARİNE SOS

BALSAMİKO SOS
20,cl,kırmızı şarap, ocakta cektirilir, 8,cl ,kırmızı şarap sirkesi, 12,cl balsamiko sirkesi,
5,cl,sarımsak sirkesi veya sarımsak,20,cl, tavuk fond,10,gr,tuz,5,gryesil biberli hardal,
Bu malzemeler karıştırılıp birgece bekletip süzgeçten geçirip 30,cl,mısır ozü yagı 15,cl, zeytin yagı
İlave ediyoruz..sos hazır..
MARİNE İÇİN SOS
10,cl,çiçekyagı.10,cl,tavuk fond.4,cl,kırmızı şarap sirkesi.4,cl,balsomiko sirkesi.10,cl,su,
2,cl,limon suyu.5,gr,tuz.5,gr, toz beyaz biber. Hepsi karıştırılıp mikserde çırpılır..
Tavuk marinlemelerinde, tavuk fond konur,balık marinlemek için balık fond kullanılır,
KARİDES MARİNE ETMEK İÇİN
300,Gr,haşlanmış soyulmuş,karides.2,adetlimon suyu.10,cl,zeytinyagı.10,gr,tuz5,gr,beyaz,
Toz biber..bu malzemelerin hepsi hepsi karıştırılıp karidesler marinlenir...
SOMAN MARİNE GREVED LAX
İki adet somon balıgı filetosu 1,kg,tuz,1,kg,şeker.4,adet,slays limon.4,adet,portakal slays,
2,cl,limonsirkesi..bu malzemeler karıştırılıp balıklar marinlenip,birğün sosta bekletilir.....
KARBONARA SOS
Yagda soganı soteliyoruz beyaz şarabı çektiriyoruz mantar ilave ediyoruz orijanal da bekın,
Yani domuz vardır onun yerine salam tuz tozbeyaz biber orijinal karbonara sos budur..
DEMİ GILAS SOS
Tencereye yag koyup soganları soteliyoruz havuç ilave ediyoruz,defneyapragı tane karabiber,
Sarımsak ilave ediyoru, bir adet kerevizin kökü ve kabuklarını ilave ediyoruz,salça ilave ediyoruz
Önceden fırınlamış oldugumuz Kemikleri ilave ediyoruz suyu ilave ediyoruz, sosu, 24,saat,
Kaynatıyoruz,kemikleri çıkarıp yeni fırınladıgımız kemikleri ilave edip 24,saat daha kaynatıyoruz,
Su kaynayınca ocagın altını kısıyoruz,su eksilnce su yerine buz ilave ediyoruz buz sosun rengini,
Açar,kemikleri 200,derejede 2, saat kızartıp ondan sonra sosun içine ilave ediyoruz ,k şarap ve
TAUK DEMİGILAS SOS
Yag koyup sogan havuç defne yapragı tane karabiber sarımsak kereviz ilave edip karıştırıyoruz,
Salça verip karıştırıyoruz şarap ilave ediyoruz önceden fırınlamış oldugumuz kemikleri ilave,
Edip karıştırıp suyunu veriyoruz kaynayınca ocagın altını kısıp 24,saat kaynatıyoruz 24,saat,
Sonra kemikleri çıkarıp yeniden fırınlamış oldugumuz kemikleri ilave edip kısık ateşte 24,saat,
Daha kaynatıp kapatıyoruz sogutup dolaba bırakıyoruz.
ahmet aygün